SAHİH-İ BUHARİ

Bablar - Konular - Numaralar

KİTABU’S SEWM

<< 917 >>

EK SAYFA – 917-2

باب: السواك الرطب واليابس للصائم.

27- Oruçlunun Yaş Ve Kuru Misvak İle Dişlerini Temizlemesi

 

-ويذكر عن عامر بن ربيعة قال: رأيت النبي صلى الله عليه وسلم يستاك وهو صائم، ما لا أحصي أو أعد. وقال أبو هريرة، عن النبي صلى الله عليه وسلم: (لولا أن أشق على أمتي لأمرتهم بالسواك عند كل وضوء). ويروى نحوه عن جابر وزيد بن خالد، عن النبي صلى الله عليه وسلم، ولم يخص الصائم من غيره. وقالت عائشة، عن النبي صلى الله عليه وسلم: (مطهرة للفم مرضاة للرب). وقال عطاء وقتادة: يبتلع ريقه.

Anlatıldığına göre amir İbn Rebîa şöyle demiştir: "Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem sayamayacağım kadar çok kez oruçlu olduğu halde dişlerini misvaklarken gördüm."  Ebu Hureyre'nin naklettiğine göre Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem şöyle buyurmuş­tur: "Ümmetimi sıkıntıya sokacağına dair endişelerim olmasaydı, onlara her abdest alışlarında dişlerini misvaklamalarını emrederdim."  Cabir ile Zeyd İbn Halid de benzeri bir rivayeti Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem'den nakletmîşlerdir. Bu hadiste Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem oruç tutan ile tutmayan arasında herhangi bir ayırım yapmamıştır.   Aişe r.anha'nın naklettiğine göre Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem şöyle buyurmuştur: "Misvak ağzı temizler ve Allah Teala'nın rızasını kazanmaya vesile olur."  Ata ve Katade: "Oruçlu, tükürüğünü yutabilir" demişlerdir.

 

حدثنا عبدان: أخبرنا عبد الله: أخبرنا معمر قال: حدثني الزهري، عن عطاء بن يزيد، عن حمران:

 رأيت عثمان رضي الله عنه توضأ، فأفرغ على يديه ثلاثا، ثم تمضمض واستنثر، ثم غسل وجهه ثلاثا، ثم غسل يده اليمنى إلى المرفق ثلاثا، ثم غسل يده اليسرى إلى المرفق ثلاثا، ثم مسح برأسه، ثم غسل رجله اليمنى ثلاثا، ثم اليسرى ثلاثا، ثم قال: رأيت رسول الله صلى الله عليه وسلم توضأ نحو وضوئي هذا، ثم قال: (من توضأ وضوئي هذا، ثم يصلي ركعتين لا يحدث نفسه فيهما بشيء إلا غفر له ما تقدم من ذنبه).

 

[-1934-] Humran'ın şöyle dediği nakledilmiştir: "Osman r.a.'ı abdest alırken gördüm: Önce ellerine üç defa su döküp yıkadı. Sonra ağzını çalkalayıp burnuna su çekti. Ardından üç defa yüzünü yıkadı. Sonra sağ kolunu üç defa dirseğine kadar yıkadı. Peşinden sol kolunu üç defa dirseğe kadar yıkadı. Sonra başına meshetti. Sonra sağ ayağını üç defa yıkadı ve son olarak da sol ayağını üç defa yıkadı. Abdestini bitirince şöyle dedi: "Ben Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem'in işte benim aldığını bu abdest gibi abdest aldığını gördüm. O Sallallahu Aleyhi ve Sellem abdest aldıktan sonra şöyle buyurmuştu: "Kim benim aldığını gibi abdest alır ve ardından içinden (dünyevi) hiçbir şey geçirmeden iki rekat namaz kılarsa geçmiş günahları kesinlikle bağışlanır."

 

 

باب: قول النبي صلى الله عليه وسلم: (إذا توضأ فليستنشق بمنخره الماء). ولم يميز بين الصائم وغيره.

28- Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem'in: "Bir Kimse Abdest Aldığında Burnuna Su Çeksin” Hadisi

 

-وقال الحسن: لا بأس بالسعوط للصائم إن لم يصل إلى حلقه، ويكتحل. وقال عطاء: إن تمضمض ثم أفرغ ما في فيه من الماء لا يضيره إن لم يزدرد ريقه وماذا بقي في فيه، ولا يمضغ العلك، فإن ازدرد ريق العلك لا أقول إنه يفطر، ولكن ينهى عنه، فإن استنثر فدخل الماء حلقه لا بأس، لم يملك.

 Nebi (s.a.v) burada abdest alan kişinin oruçlu olup olmaması arasında herhangi bir ayırım yapmamıştır.  Hasan-ı Basrî şöyle demiştir: "Boğaza kaçmadığı sürece oruçlunun burnuna ilaç damlatmasında bir sakınca yoktur. Oruçlu sürme de sürebilir."  Ata İbn Ebu Rabah şöyle demiştir: "Oruçlu, ağzını çalkaladıktan sonra suyu tükürse, tükürüğünü yutmadığı sürece bunun bir zararı olmaz. Kişi ağzını çalkalayıp tükürdükten sonra ağzında ne kalabilir ki!? Oruçlu, sakız çiğnemez. Buna rağmen sakız çiğneyip biriken tükürüğü yutsa orucu bozulur da demem. Ancak bu, oruçluya yasaklanmıştır. Oruçlu burnuna su çekse ve boğazına suyun kaçmasına engel olamasa bir sakıncası olmaz."

 

AÇIKLAMA:     İbnü'l-Münzir: "Oruçlunun, dişlerinin arasında kalan ve çıkaramadığı için tü­kürükle birlikte boğaza giden şeyleri yutması durumunda herhangi bir yükümlü­lük doğmayacağı konusunda alimler görüş birliği (icma) içerisindedir. Ebu Hani-fe'ye göre oruçlu bir kimse dişlerinin arasında kalan eti bilinçli olarak yese kaza gerekmez. Buna karşılık alimlerin çoğunluğu ona karşı çıkmış ve bu durumu yemek yemekle aynı kategoride değerlendirmişlerdir. Alimlerin çoğunluğu, özünde başka bir madde olmayan doğal/sade sakızın çiğnenmesine de müsaade etmişlerdir. Fakat oruçlu, Özünde başka hülasalar ve maddeler bulunan bir sakız çiğnerse orucu bozulur."

 

ilk kelimesi, sakız ağacından elde edilen müştaka (mastix), kenger sa­kızı, damla sakızı gibi sakızları kapsamına alır. Bu sakızlar çiğnendiği zaman baş­ka hülasalar ve özsular da çıkıyor ve bunlar yutuluyorsa, bu durumda oruç bo­zulur. Böyle bir durum söz konusu değilse zaten ağzı kurutan ve susuzluğu artı­ran özellikleri olduğu için bunları çiğnemek mekruhtur.